9 Ekim 2015 Cuma

İnsan İsa Kimdir?

İnsan İsa, Gerçek de Hangi Gözle Bakmalıyız?

İsa diye kasdettiğiniz kişi kimdir?

İsa dediğimiz kişi, kimilerine göre ''Peygamber''  Kimilerine göre ''Kral'' yada ''Tanrının Oğlu'' ve hatta ''Tanrı''...


Lütfen Okumaya Buradan Başlayın
Daha Anlaşılır Olması İçin, Sırayla Devam Edin.


Tamam anladım, peki İsa'ya neden ''İnsan İsa'' dediniz?

Evet dedim  çünkü, İsa'ya yüklenmiş olan tüm sıfatlardan soyduğumuz da, geriye kalan ''İsa kim?'' sorusuna cevap arayacağız. Aslın da, cevabı ben aramayacağım. Ben sadece size bazı sorular soracağım veya yollar göstereceğim ve siz tamamen önyargısız, şartlı bir sevgi yada nefretten arınmış bir şekilde bakacaksınız.

Bu dediğinizi anlamadım. Yani bize İsa ile alakalı sorular sorup cevabını vermeden bizde bir farklı bakış ve uyanış mı yaratacaksınız?

''Uyanış'' tarifi pek doğru olmadı, ben uyanış yaratmayacağım. Sadece size aslında bildiğiniz ama yargılarınızdan dolayı iyi yada kötü İsa kimdire hiç bakmamış olma ihtimalinize karşlık bu şekilde bir İsa anlatımı yapacağım. Bu içeriğimiz aslında çok kısa olacak ve aslında hiçbir bilgi içermeyecek. Sadece hepimizin tanıdığı ve farklı sıfatlar yüklediği bir kişinin, yine hepimizin ortak hayat hikayesinde anlaştığımız sadece sıfatların da anlaşamadığımız birisinin, hayatına dair bazı soruları sormanızı isteyeceğim. 

Peki neden bunu yapıyoruz?

Bunu yapmanızı istememde ki tek sebep, eğer bir insana ona yüklenen, ''toplumsal, ırksal, siyasal, ilahi ve dinsel, ekonomik, statü vs. vb.'' sıfatlardan arındırıp, bir insana bakmanızı istemem. Bu kişinin İsa olmasının sebebi ise, hiç birimizin ne dini kayıtlardan ne de, tarihi kayıtlardan ona dair tek bir kötü anlatımı ve ifadeyi görmememizden.

Çünkü bu blogun amacı, ''Hepimizin doğru Empati yapmasını hatırlatmak. Ancak ''Kimi örnek almalıyız?'' gibi sorulara verilecek. Örnek kişiler ve hayatlarına farklı bakışlar yapacağız. İsa bizim için ''İnsan'' olmanın yanın da, karakteristik ve idializm açısından örnek alınabilinecek yegane insanlardan birisi. 

Tabi, ilerleyen sayfalar da, farklı kişiler ve hayat hikayeleri ile yine insanlığımıza dair başka özelliklerimizi de keşfedeceğiz. Bu sayfa bir nevi, bu blog da ''nasıl ilerleyeceğimize'' bir örnek ve tanıtımı gibi olmuş olacak. 

Şimdi isterseniz konuya girelim...

İsa yada, Hz. İsa veya Yahudilerin Kralı, Tanrı'nın oğlu ve hatta Tanrı dediğimiz İsa hakikatte kimdir? Onu sevin yada sevmeyin, takipçisi olun yada olmayın ve hatta ona tapın yada tapmayın, onun hakkında değiştiremeyeceğiniz gerçekler vardır. Bu gerçekler öyle ki, düşmanlarının dahi reddedemeyeceği kadar sabit ve kesindir. 

Nedir bu gerçekler?

Hemen birkaç örnek verelim ancak unutmayın, ben konuyu anlatmayacağım. Sadece soru soracağım ve cevabı siz zaten biliyor olacaksınız.

Sorularımız şunlar; 
  1. İsa, hiç bir can aldı mı?
  2. Hiç silahlı askeri oldu mu?
  3. Kavga ettiği, küçük düşürdüğü, aşağıladığı, dinlemediği, hakir gördüğü, haksızlık yaptığı, çaldığı, canını acıttığı, aldattığı vs. vb. ile alakalı bir belge yada itham var mı?
  4. Dinlerin yüklediği tüm sıfatlardan soyunduğun da, tarih ile uyumu ve bütün dinlerin hakkın da aynı şeyleri söylediği, ateistlerin dahi ona ''Sahtekar, kötü, zorba, katil vs'' diyemeyeceği başka birisi var mı?
 Aslın da, bu soruların cevabını biliyorsunuz. Sadece daha önce belki de sormamıştınız. Sormamıştıysanız işte size kapı ama zaten bunları sormuştuysanız sanırım ben doğru yerdeyim...

Unutmayın, ''İyi olmak, iyiyi dilemek bir meziyet değil. Hepimiz aslın da aynı dereced merhamete ve iyi niyete sahibiz. Sadece bazılarımız bunu unuttu ve sadece anımsaması gerekiyor. Birileri olması gerektiği gibi olduğun da onları tebrik etmek yerine bizler unuttuğumuz bizi anımsayalım!'' Tüm dünyanın gerçekten barış içinde yaşaması bir Ütopya değil, asıl Ütopya şuan yaşadığımız. Aslın da zor olan da şuan yaşadığımız, kendimizi koruak adına ne savaşlar veriyoruz ve ne paranoyalar ve yalnızlıklar yaşıyoruz. Oysa bir barışsak öteki ile emin olun hayat daha kolay olacak.

Blog müziğini durdurup Bu Şarkıyı dinlemenizi tavsiye ederim, belki ingilizce bilmiyorsunuz, o yüzden Türkçe altyazılı ekledim.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder